“EFÇ” ya da “EPS” olarak bilinen elektrofizyolojik çalışma, kalbin ritim ve iletim bozukluklarının teşhisi amacıyla anjiyo ünitesinde elektrofizyolog tarafından yapılan bir işlemdir. Ritim sorunları için ilk tercih edilen yöntemler EKG ve Holter’dir. Tabiki çarpıntı hissedildiği anda örneğin acil servislerde çekilen aritmik EKG hastanın hangi tür ritim probleminin olduğunun anlaşılması için altın değerindedir fakat çarpıntıların bir kısmı aslında nadir geldiği, ani başlayıp yine aniden düzelen formda olduğu için yakalanabilmesi çok zordur. İşte EPS bu durumlarda aritminin dökümente edilebilmesi, ayrıca tüm ritim bozukluklarının mekanizmasının aydınlatılması ve daha etkin bir tedavi planlamak amacıyla kullanılır. Bilindiği gibi ritim sorunlarının bazısı nispeten masum sayılabilecek fakat yine de kişinin hayat kalitesini bozacak formda olduğu gibi bazısı ise ne yazıkki ölümcül sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla kişinin hangi aritmiyi yaşadığı ve hangi önlemlerin alınması gerektiğinin kararı EPS ile verilir.
En çok karşılaşılan aritmiler nelerdir?
Toplumun yaşlanmayla beraber en sık rastlanılan ritim sorunu kulakçıkların düzensiz ritmi olan atrial fibrilasyondur (AF). Bu ritim sorununda kalp çoğunlukla hızlı çalışır. AF’de kulakçıkta pıhtı oluşup beyin damarlarına atabilir. AF inme yani felcin kabaca 3’te 1 de nedenidir. Fakat AF’nin teşhisi için EPS’e çoğunlukla gerek yoktur. AF ‘den sonra özellikle de gençlerde en sık görülen aritmi Atrioventriküler (AV) nodun içinde bulunduğu bir çarpıntı türü olan AVNRT adı verilen ‘atriyoventriküler nodal reentran taşikardi’dir. AV nod dışında, kulakçık ve karıncıkları birbirine bağlayan aksesuar yollar nedeniyle ortaya çıkan bir çarpıntı olan Wolf Parkinson White Sendromu (WPW), ayrıca kalp kulakçıklarında bir veya birden fazla noktadan çıkan atrial taşikardi ya da kalbin karıncıklarından çıkan ventriküler ritimler en çok karşılaşılan hızlı (taşikardi) ritimlerdir. Kalp hızının yavaş (bradikardi) seyrettiği fakat çarpıntıya neden olan aritmiler arasında ise sinüs düğümü disfonksiyonu (Hasta Sinüs Sendromu) ve kulakçıklar ile karıncıklar arasındaki bağlantının zayıflayıp bazen de tamamen koptuğu AV bloklar gelir. Bradikardik ritimlerde temel tedavi kalp pilleri ya da güncel tedavide nöroablasyon olup taşikardik ritimlerde ise kriyo (soğuk) ya da RF (radyofrekans; sıcak) ablasyon (yakma)’dır. Sonuç olarak tedavi şekilleri aritminin çeşidine göre değişir.
Nasıl yapılır?
İşlem kateter laboratuarında yani anjiyo ünitesinde yapılır. Bu bir elektriksel çalışma olduğu için damar görüntüleme işlemlerinden oldukça farklıdır. Genelde sağ bazen de sol kasık bölgesinden venöz yolla kalbe ulaşılarak kalbin elektriksel işlevlerinin izlenmesi amaçlanır. Girişim yerine lokal anestezi verildiği için işlem ağrısızdır, fakat bazen hafif bir sedasyon yani hafif uyku hali yapılabilir.
Normal fizyolojide kalbin uyarı odağı olarak bilinen sinüs nodundan doğan uyarılar, her iki kulakçığa yayılır sonra atrioventriküler düğüm (AV nod) adı verilen anotomik durağa gelir kısa bir süre bekledikten sonra, his demeti ve en son da sağ ve sol karıncığa yayılır. Bu elektiriksel ağ kalbi tıpkı bir örümcek ağ gibi sarmış durumdadır. Böylece kalpte uyarısız herhangi bir hücre ya da alan kalmaz. Tabiki bunun bir senkron halinde olması gerekir. Kulakçıklar uyarıyı aldıklarında kasılır vaziyette iken karıncıklar dinlenme fazındadırlar. Karıncıklar iletinin gelmesi ile kasılırken, kulakçıklar bu kez dinlenme fazına geçer. Bu normalde harika ve hiç hissedilmeyen mekanizma bazı durumlarda kusurlu çalışabilir bazen de koordinasyon bozulabilir ve çarpıntı hissi doğurur. Uyarı oluşturma özelliği bulunan nodlar uyarı oluşturma yetisini kaybedebilir, ileti bazen AV nod içinde ya da başka bileşkelerde ve normalde olmaması gereken ‘aksesuar’ adı verilen fazladan olan ileti yollarını kullanabilir, ya da kalp bir düzen içinde çalışırken farklı yerlerinden uyarılar ortaya çıkabilir. Tüm bu aritmiye neden olabilecek mekanizmaların anlaşılabilmesi için kalbe iletilen bu 2-3 mm kalınlığındaki kablolar kullanılır. Bu kabloların kalbin ritim ve iletim sisteminin haritası çıkarmak için elektriksel uyarıları algılayıp kaydetme özelliği olduğu gibi elektriksel uyarılar vererek aritmiyi indükleme yetileri de vardır. Hasta anjiyo masasında EPS esnasında tespit edilip ortaya çıkarılmış aritmiyi hisseder ve tanıyabilir. Eğer hastaya ablasyon yapılmaz ise işlemden 3-4 saat sonra hasta evine gönderilir.